8 Aralık 2011 Perşembe

Eskilerden..

To build a home. Seviyorum o şarkıyı. Öle melankolik şarkıları severim zaten ben. Serdarda hoplayıp sıçramayı, Rihannada hüzünlenmeyi fln sevmem. Herkesin az tanıdıgı ınsanlar daha güzel şarkı yapıyo cidden.
Melankoli. Mazzy star mesela.
Ne zaman bı sey dınlesem yada ızlesem hemen hayal kurmaya baslıyorum o yuzden kendıme çok kızıyorum. Her izledıgım fılmde aglıyorum. Film bıtıyoya soundtrack kısmında baslıyorum hayallerıme. Ben nıye onlar gıbı olamıyorum dıyorum. Olabılırım ama nıye olmuyorum? Dans görüyorum mesela dans edenleri. Dans kursları bakıyorum hemen. Ama sonra film bitiyo dansçılar gidiyo. Gerçek hayat geliyo.
Soğuk,sıkıcı.. filmlerdeki gibi değil hiç. Ama o fılmlerde dunyada cekılıyo. Çok imkansız olmamaları gerek aslında. İnsanlar kurguladıgına göre.
Niye böle şeyler benim başıma gelmıyo?
Niye heyecanla başlayan herşey sonunda heyecanını yitiriyo yada bitiyo?
Neden happly ever after olmuyo?
Sanırım happly ever after kısmı cıdden gercek degıl.. fılmlerde de after kısmını hıc gostermıyolar zaten.
Çok şey ıstemek, hayal etmek ama hiç bişey yapamamak. tamamen boyleyım ıste su anda.
Hayallerm var. Hemde çok! Ama hiçbiri olmuyo... Hiçbirine başlamıyorum. Çalışmıyorum ugrasmıyorum sıkılıyorum.
Hep uyumak ıstıyorum mesela.

Çünkü rüyalarımı gercek hayattan daha çok seviyorum.
Çunku rüyalarımda heyecanlı seyler oluyo ve en onemlısı hiç beklemedıgım bı anda oluyo. Plansız, zorlama degıl. Eğlenmeye gıtmısken degıl, yurtdısındayken degıl, ılgınc ınsanların ıcındeyken degıl. Öyle hayatın ıcındeyken günlük hayatımı yasarken bi anda guzel ve heyecanlı bi şey olabiliyo. Uğraşmama gerek kalmadan.

Çok mu üşengecim acaba yada korkak?
Hep sevdıgım ınsanlara tutundum. Ayrılamadım baglandım korktum. Evden cıkamıyorum artık cıkmıyorum. Eskıden cok severdım dısarı cıkmayı.Eskıden aşık oldugum sehırden nefret edıyorum. Çunku hepsı ıstanbulun suçu!
Sevmıyorum işte. Ayrılalım istiyorum. O bana kötü davrandı. Bende kendime.
Çok şey olabilicekken, hiç bi şey oldum..

Çare yokken.


Bütün resimlerini silsem nolur?
Eski mesajlarına bakmasam artık...
Ne yazdığına, nerde olduğuna bakmasam artık nolur?
Nefret etsem senden, kızsam, bağırsam, tepinsem nolur?
Yada konuşsam seninle.
Neler yaptığımızı konuşsak, dertleşsek nolur?
Özledim seni desem... Dön bana desem...
Ağlasam karşında nolur?
Baksam gözlerine derin derin, eski günlerdeki gibi.
HATIRLAMIYO MUSUN?!!! desem nolur?
Hani aşıktın bana desem.
Yada bunları hiç demesem de,
Seni unuttuğuma inandırsam kendimi nolur?

Hiç bi bok olmaz.
Çünkü sen gittin.
Geride gelmiyceksin.
Hatta benden gitmedin sadece, ona gittin.
İnan sadece gitmen, ona gitmen kadar acıtmamıştı.
Sinirlendim.
Kızdım.
Üzüldüm.
Ağladım.
Tepindim.
Resimlerini sildim.
Mesajlarına bakmadım.
Unutmuş gibi yaptım.
Nefret ettim.


Noldu?


Hiç bi bok olmadı.





30 Kasım 2011 Çarşamba

Salak


Hani herşey çöker ya üstüne.
Hayat çöker ya bi anda.
Banada öyle oldu işte.
Bir sene çok mu sıkıldın? dedi.
Nazına senin.. dedi.
Komik aslında biraz..
İstanbula geldiğimden beri yaşadıklarım komik aslında bi yandan.
Okul, hastane ve iş arasında geçen bir zaman dilimi.
Sevgilinden ayrılmak ve aile sorunlarının olması da cabası.
Gerçekten şu anda mutlu değilim ben.
Salak gibiyim geldiğimden beri.
Bakınıyorum sağıma soluma..
Nerdeyim ben?
Kimim ben?
Ne yapmak istiyorum?
Kim olmak istiyorum?
Gitsem mi?
Kalsam mı?
Mutlu olabilsem.. sevebilsem.. kalabilsem..
Sevemiyorum bu hayatı.
Ülkemi seviyorum aslında.
İçindeki insanları daha çok..
Ama hepsini topladığımda elimde sadece karmaşa ve mutsuzluk kalıyo.
Acaba bu ben miyim?
Yoksa insanlar mı?
Annemin dediği gibi yetersiz bi insan mıyım?


NEYSE NE.
Ne yapmak istediğimi bilsem keşke.
Bu kadar salak olmasam keşke.

28 Kasım 2011 Pazartesi

Özlem

Geçer sandım biliyo musun? 
Yaşarım acımı, biter. 
Ama bitmezmiş meğer öyle kolay. 
Bu perşembe ayrılığımızın birinci ayı. 
Ne çabuk geçti zaman.. 
Halbuki ne kadar yavaştı bir yandan. 
Zaman hızlansa da, acılar hızlanmıyo ki. 
Yavaş yavaş özlüyosun, 
Yavaşça akıyo göz yaşları gözlerinden. 
Her gün bir damla daha.. 
Her gün bir resme daha bakıp ne kadar güzel olduğunu düşünüyosun. 
Bunu düşünüp geriye baktığında ise zamanın o kadar da hızlı geçmediğini anlıyosun. 
Ve bitmiyo biliyo musun? 
Seni sevmem bitmiyo. 
Hiç geçmiycek diye korkuyorum. 
Seni sanki ben hiç bitiremiycem içimde. 
Uzakta olmasaydın keşke.. 
Daha kötü şeyler yaşasaydık keşke. 
Senden nefret edebilseydim... keşke. 

Başta zorla akıtmaya çalıştığım gözyaşları şimdi yalnız kaldığım her an bırakmıyolar beni. 
Sanki öldün sen. 
Yasını tutuyorum bende. 
Tek başıma. 
Şarkılarla, resimlerle hatırlıyorum seni. 
Rüyamda görüyorum bazen. 
Kimse bilmiyoki bizim ilişkimizi. 
Sen ve benden başka kimse bilmedi ki hiç bi zaman. 

Senin gelmeni beklemeyi özlüyorum. 
Odamı heyecan içinde temizlemeyi, ne giyeceğime karar vermeyi. 
Gelişini camda bekleyişimi ve senin kulaklıklarınla metrodan çıkışını izlemeyi. 
Kıyafetime laf etmeni bile özlüyorum. 
Nasıl uyuz olurdum halbuki. 
Beraber sarhoş olup gülmeyi, seninle sohbet etmeyi özlüyorum. 
Yemek seçimime karışmanı da özlüyorum. 
Ona da uyuz olurdum aslında. 
Şimdi keşke yanımda olabilsen de yapsan. 
Keşke odamızda olsak. 
Yatağımızda olsak. 
T-shirtunu versem sana. 
Dişimizi fıçalasak beraber ve yatağımıza girsek. 
Sevsem seni önce. Öpsem.. Koklasam.. 
Müzik dinlesek beraber. 
Boğuşsak yatağın içinde.. 
Sabaha kadar uyumasak. 
Gerçek dünya yokmuş gibi olsa gene keşke. 
Şarkılar söylesen sen bana arabada. 
Kahvaltı hazırlasan, yataklarımızı yapsan. 
Duştan çıksan mis gibi tertemiz. 
Sigara yaksak beraber, bi film açsak. 
İçsek karşılıklı. 
Gözlerimizden yaşlar gelene kadar gülsek. 
Planlar yapsak geleceğe dair. 
Daha doğrusu ben yapsam.. sen sussan.. 

Neden sustuğunu şimdi anlıyorum biliyo musun? 
Hep biliyomuşsun aslında geleceği. 
Ben karşında hayalperest genç kızlar gibi planlar yaparken, 
Sen aslında geleceği hep biliyomuşsun. 
Kafana koymuşsun bitirmeyi. 
Benden vazgeçmeyi.. beni kaybetmeyi. 
Seni kaybetmemi.. 

Bunları yazarken geri dönüyorum yaşadıklarımıza. 
Aslında her birinde acı var. 
Aslında seni her sevdiğimde, sana her baktığımda bugünün geleceğini bilirdim ben biliyo musun? 
Bi gün sensiz kalacağımı, 
Senin böyle ölü gibi soğuk, uzak ve ulaşılmaz olucağını bilirdim. 
İçim titrerdi sana bakarken. 
Elini tutmak isterdim hep hatırlar mısın? 
Sen sevmezdin el ele yürümeyi. 
Benimmişsin gibi hissederdim elimi tuttuğunda. 
Belki de olur.. Belki de o kadar acımasız olmaz bu sefer dünya derdim. 
Aptallık.. 

Gittin işte şimdi. 
Bak yoksun artık. 
Bu kadar zaman oldu. 
Özlemiyo musun beni? 
Ben seni özlüyorum biliyo musun? 
Araba sürerken yan koltuğa dokunuyorum, 
Oturduğun yeri hissediyorum. 
Yatağımın duvarına sürünüyorum geceleri, 
Dokunduğun yerlere dokunuyorum bende. 
Bıraktığın tshirt varya hani.. yıkamadım, arada kokluyorum. 
Resimlerimize bakıyorum. O ana dönüyorum. 
Donuk olan resim hareket ediyo sanki.. 
Fotoğraf çekiliyo ve ordaki hayat devam ediyo. 
Hissediyorum. 
Seni tekrar hissetmek için, 
Varlığını tekrar yanımda hissedebilmek için uğraşıyorum işte. 
Saçma dimi? 
Sen olsan kesin saçmaladığımı düşünürdün. 
Ama yapamadım işte. 
Alışamadım hala. 
Ruhumdan seni çıkarıp atmayı bende istiyorum. 
İnan çok uğraşıyorum. 

Bi gün çıkıcaksın ruhumdan biliyorum. 
O gün gözyaşları olmıycak artık. 
Düşünüp, sevecen bir gülümsemeyle hatırlıycam seni. 
Güzel günlerdi.. deyip geçebilicem. 

Bir gün sen gerçekten ölüceksin ruhumda. 
Umarım yakında..